DOSYA HABER/AVRUPA’DA AŞIRI SAĞ-İspanya’da Katalonya sorunu ile beslenen aşırı sağ demokrasiyi tehdit ediyor

Tarihinde faşizm ve diktatörlük dönemi (1936-1975) bulunan İspanya’da son 5 yıldır aktif siyasette yer alan ve uzmanlara göre Katalonya sorunu ile beslenen aşırı sağcı parti Vox, ülke demokrasisini tehdit ediyor.

“Avrupa’da aşırı sağ” başlıklı dosya haberin altıncı bölümünde AA muhabirleri, İspanya siyasetinde kısa sürede yükselen aşırı sağın kullandığı argümanları ve stratejisini, tarihçi, gazeteci ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin görüşleriyle derledi.

Avrupa’da aşırı sağ üzerine uzmanlığı bulunan, Barselona Otonom Üniversitesinde Tarih Profesörü Steven Forti, Avrupa’daki birçok ülkede 1980’lerden itibaren siyasette yer bulan aşırı sağın İspanya’da çok geç ortaya çıkmasına rağmen hızlı büyüdüğünü aktardı.

Kuruluşu 2013’te olan ancak İspanya’da aktif siyasete ilk kez Aralık 2018’de Endülüs özerk yönetimi parlamentosuna 12 milletvekili göndererek giren aşırı sağcı Vox Partisinin 2015, 2016’da katıldığı seçimlerde oy oranının sadece yüzde 0,2’lerde olduğunu hatırlatan Forti, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Katalonya sorunu Vox’un yükselişinde anahtar oldu. Ekonomik kriz, kemer sıkma politikaları, göçmen akını ya da İslam ve terörle mücadele konuları diğer Avrupa ülkelerindeki aşırı sağ için etkili olurken, İspanya’da aşırı sağ için düşman içeride. Katalonya’daki bağımsızlıkçı girişimler Vox’un İspanya siyasetinde aktif olarak var oluşundaki temel etkendir.”

Katalonya’da 1 Ekim 2017’de yapılan yasa dışı bağımsızlık referandumu süreciyle birlikte Vox’un hızlı bir yükselişe geçtiğini ve şu anda 3. büyük siyasi parti konumunda olduğunu ifade eden Forti, Vox’un 23 Temmuz’daki son seçimlerde Meclis’teki milletvekili sayısının 52’den 33’e düşmesinin ve yaklaşık 500 bin kadar seçmen kaybetmesinin aşırı sağın gerilemesi olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı.

Avrupa’daki aşırı sağ

Vox’un Avrupa’daki aşırı sağda Fransa ve İtalya’dan daha çok Almanya’daki Almanya için Alternatif Partisinin (AfD) daha yakın bir süreç izlediğini belirten Forti, “Son 20-30 yılda Avrupa’daki aşırı sağa bakarsak, siyaset sahnesine indiklerinde iniş ve çıkışlar hep vardır. Bunu Avustralya’da, İtalya’da, Hollanda’da gördük. Ama bu partiler yok olmuyor. İspanya için de büyük bir fark görmüyorum. Vox’un halen 3 milyondan fazla seçmeni ve yüzde 12 oy oranı var. Yerini sağlamlaştırmış bir parti. Bu 10 yıl önce asla akla gelmeyecek bir şeydi.” değerlendirmesinde bulundu.

Vox’un Avrupa’daki diğer aşırı sağ partilere nazaran kadın seçmeninin çok az olduğunu kaydeden Forti, Fransa’da, İtalya’da, Almanya’da aşırı sağ seçmeninde yaşanan ve erkeklerle birlikte kadınların da eşit desteğinin alınmasının sağlandığı değişimin gelecekte İspanya’da da olabileceğini söyledi.

Aşırı sağ geleneksel çizgisini değiştirerek İsrail’e yakınlaştı

Diğer yandan Avrupa tarihinde “Yahudi düşmanlığı” ile bilinen aşırı sağın şu anda İsrail’e yakın durmasının yeni bir şey olmadığını, Vox lideri Santiago Abascal’ın birkaç hafta önce İsrail’i ziyaretinin şaşırtıcı olmaması gerektiğini dile getiren Forti, sözlerine şöyle devam etti:

“Avrupa’da aşırı sağın İsrail’e yakınlaşması 20 yıldan beri var. 11 Eylül saldırıları sonrasında Batı’nın İslam’ı kullanan terör örgütlerine karşı başlattığı savaşta, İsrail hemen, aşırı sağ için Batı dünyasının değerlerini koruyabilecek bir nöbetçi rolünü üstlendi. İsrail’de ne tür bir hükümet olduğuna da tabii ki bakmak lazım. Şu anda radikal, milliyetçi, siyonist, dindar bir hükümet var. Yani Avrupa’daki aşırı sağ ile İsrail hükümeti arasında bir uyum var. Özellikle yeni dönemdeki aşırı sağ, İsrail’e yönelik siyasetindeki bu dönüşü (Yahudi düşmanlığını bırakarak İsrail’in özellikle Filistin’e karşı politikalarına destek verme) hemen kabul etti. Aşırı sağcı partilerin içinde radikaller, Neonazi görüşlüler olsa da İsrail konusunda parti çizgisi değişmiyor.”

Vox demokrasi için bir tehdit

Forti ayrıca Vox’un İspanya toplumu için oluşturabileceği en büyük tehdidin “Parlamentoda önemli bir çoğunluğa ulaşmaları ya da iktidara gelmeleri olabileceğini” ifade etti.

Vox’un iktidarda olduğu yerel yönetimlerdeki ilk aldığı kararları ve yasa tekliflerini gördüklerini anlatan Forti, aşırı sağın iktidara gelmesi halinde “kadına yönelik şiddet, iklim değişikliği, LGBT, azınlıklar, göçmen konularında hak kayıpları olabileceğini” kaydetti.

Forti, “İspanya’nın mevcut demokratik siyasi yapısını oluşturan 1978 Anayasası’nda özerk yönetim sistemi de riske girebilir. Bir de, Ocak 2021’de Trump yanlılarının kongre binası baskınını unutmamak gerekir. Vox en son olarak İspanya’da iktidardaki partinin (Sosyalist İşçi Partisi-PSOE) Katalan bir partiyle (Junts) anlaşmasından dolayı yaklaşık 3 hafta PSOE’nin binasını kuşattı. Belki ABD’de olanlarla tam kıyaslanamaz ama bu demokratik sisteme karşı gerçek bir tehdit.” şeklinde konuştu.

“Vox demokrasi için bir tehdit çünkü demokratik değil”

“İspanyol vatanseverlik işi. Vox Anonim Şirketi” adlı bir kitap yazan gazeteci-yazar Miguel Gonzalez de İspanya’nın en büyük sağ partisi olan Halk Partisinin (PP) içinden kopan bir grubun kurduğu Vox’un, “diktatör Franco’nun ölümünden (1975) sonra şimdiye kadar marjinal kalan grupları, aşırı sağın tüm kollarını ve PP’nin Katalonya siyasetinden memnun olmayanların toplandığı bir karışım olduğunu” söyledi.

Vox’u siyasi olarak besleyen ana etkenin Katalonya meselesi olduğunun şüphe götürmediğini vurgulayan Gonzalez, aşırı sağın İspanyol toplumundaki yerini şu sözlerle özetledi:

“İspanya’da İspanyol milliyetçiliği diktatörlük döneminde kullanılan bir unsurdu ve Francoculuk ile özdeşleştirilirdi. Bu yüzden Franco’nun ölümünden sonra İspanyol milliyetçiliği utanç duyulan bir konu oldu. İspanyol milliyetçiliği sadece antidemokratik değil aynı zamanda köhne bir şey gibi oldu. Ancak 2017’de Katalonya’daki referandum, gizlenmiş İspanyol milliyetçiliği duygularını uyandırdı. Hem de futboldan sokağa, siyasete kadar. İspanya’da İspanyol milliyetçiliğinin temsilcisi Vox. Tüm eylemlerinde İspanya bayrağını, milli marşını kullanıyor. Yani şimdiye kadar utanç duyulan bir milliyetçiliğin üzerine oynuyor.”

Mevcut durumda, PP ile birlikte 5 özerk yönetimde iktidarda olan Vox’un ayrıca 30’dan fazla belediyeyi de yönettiğini anlatan Gonzalez, “Vox, demokrasi için bir tehdit çünkü demokratik değil. İdeolojisi, siyasi tutumu, parti içi sistemi demokratik değil.” dedi.

Aşırı sağın iktidara gelmesi halinde vaatlerinden birinin “Bask ve Katalan milliyetçisi siyasi partileri kapatmak” olduğunu aktaran Gonzalez, “Bu, o bölgelerdeki halkın yarısından fazlasının siyasi temsilciliğinin olmaması anlamına gelir. Vox, komünist görüşlü partinin de yasa dışı olacağını söylüyor. Yani işleyen demokratik bir sistemi bozmak istiyor.” yorumunda bulundu.

“Unutmamak gerekir ki Vox’un müttefikleri (eski ABD Başkanı Donald) Trump ve (eski Brezilya Cumurbaşkanı Jair) Bolsonaro.” diyen İspanyol gazeteci, “Her ikisi de seçimleri kaybettiklerinde sonuçları kabul etmedi. ABD’de kongre binasına, Brezilya’da iki devlet kurumuna baskınlar yapıldı. İktidara demokratik olarak gelen ancak kaybettiklerinde bunu kolayca kabul etmeyen partilerden bahsediyoruz. Bu risk Vox için İspanya’da da var.” görüşünü paylaştı.

Dünyada siyasetin artık “olağanüstü bir şekilde hızlı ve etkileşimli değişim yaşadığını” vurgulayan Gonzalez, “İtalya’da Meloni’nin partisi bir önceki seçimlerde yüzde 4’lük oya sahip iken son seçimlerde yüzde 20’nin üzerine çıkarak iktidar oldu. Arjantin’de Javier Milei’nin adı öncesinde neredeyse bilinmezdi. Sadece Buenos Aires’de bir iki milletvekili vardı. Şimdi seçimleri net şekilde kazandı. Bu örneklere baktığınızda Vox’un İspanya’da birinci parti konumuna gelme olasılığını dışarıda bırakamazsınız.” ifadelerini kullandı.

“İslam ve yabancı karşıtlığının İspanya’da büyüme riskini çokta gerçekçi görmüyorum”

1 Mayıs Vakfı Başkanı Fernando Lezcano da Forti ve Gonzalez gibi “Vox’u besleyen temel faktörün Katalonya’daki bağımsızlık hareketleri” olduğunu ifade etti.

“İspanya’da aşırı sağın, diktatör Franco döneminden kalma tarihsel bir arka plan ile henüz yolun yarısında olan bir akım” olduğunu belirten Lezcano, “İspanya için mevcut durumda gerçek sorunun aşırı sağın kendisinin değil, merkez sağın en büyük temsilcisi olan PP’nin aşırı sağ (Vox) ile işbirliği yapması” olduğunu savundu.

İspanya siyasetinin ülkedeki iki büyük siyasi parti olan, sağda PP ve solda PSOE’yi diğer küçük partilerle işbirliğine zorladığını ve bunun radikalleşmenin önünü açtığını kaydeden Lezcano, PP’nin kendisine doğal ortak olarak seçtiği Vox’u “ülke için zararlı gördüğünü” söyledi.

Vox’un Avrupa’daki aşırı sağın ortak noktası olan İslam ve göçmen karşıtlığını zaman zaman kullandığını da hatırlatan Lezcano, şu yorumu yaptı:

“İspanya, tarihi boyunca birlikte yaşama kapasitesine sahip olmuştur. Arap kültürü yaklaşık 800 yıl İber Yarımadası’nda kaldı. Yahudi gelenekleri de burada yaşadı. Yani birlikte yaşam, İspanyol vatandaşlarının genlerinde olan bir şey. Fakat bazı bölgelerde bu fenomeni hortlatmak biraz daha kolay olabiliyor. Örneğin göç akınının yoğun olduğu Kanarya Adaları’nda, Müslüman nüfusun fazla olduğu Ceuta ve Melilla kentleri ile Madrid, Barselona, Sevilla gibi büyükşehirlerde bu konuları alet etmek daha kolay. Ama İslam ve yabancı karşıtlığının İspanya’da büyüme riskini çok da gerçekçi görmüyorum.”